''Çocuğum Dokunmak İstemiyor.'' Dokunsal(Taktil) Hassasiyeti Nedir ? Nedenleri ve Çözüm Önerileri
Dokunma sistemi, insan gelişiminde ilk olgunlaşan ve en temel duyusal sistemlerden biridir. Bu sistem, doğum öncesinden başlayarak yaşam boyunca gelişmeye devam eder ve çevreyle olan etkileşimde hayati bir rol oynar.
İşte dokunma sisteminin gelişim süreci:
1.Gebelikte Dokunma Sisteminin Gelişimi
5-8. Hafta: Fetüs, ağız çevresindeki dokunma duyusuna ilk yanıtını verir.
0-15. Hafta: Yüz, avuç içi ve ayak tabanı dokunmaya duyarlı hale gelir.
20. Hafta: Tüm vücutta dokunsal algı gelişir. Bebek, anne karnında hareket ederek amniyotik sıvıya dokunma deneyimi kazanır.
32-36. Hafta: Dokunma duyusu daha organize hale gelir ve bebek çevresindeki basınca veya uyarana daha tutarlı tepkiler verir.
2. Doğum Sonrası Dönem
Dokunma, yenidoğan döneminde temel bir bağlanma ve öğrenme aracıdır.
Yenidoğan: Bebek, ten tene temas yoluyla güvenlik hissi ve bağlanma oluşturur. Anne kucağı, masaj ve emzirme sırasında dokunma sistemi aktif rol oynar.
İlk 6 Ay: Dokunma, ağırlıklı olarak ağız yoluyla (nesneleri ağızlarına götürerek) keşfetme şeklindedir. Bu, bebeklerin çevresini tanımasına yardımcı olur.
6-12 Ay: Parmaklarla dokunma, kavrama ve ince motor beceriler gelişir. Çeşitli dokulara ilgi artar.
1-3 Yaş: Çocuklar, dokunsal oyunlarla (kum, su, hamur gibi malzemeler) dokunma duyusunu daha fazla kullanır ve keşfeder.
3. Okul Öncesi ve Okul Çağı
Çocuklar, sosyal bağlar kurarken ve çevrelerini öğrenirken dokunma sistemini aktif olarak kullanır.
Kalem tutma, yazma, spor yapma gibi aktivitelerde dokunsal duyular işlevseldir.
Bu dönemde duyusal işleme sistemi daha iyi organize olur ve çocuk, dokunma duyusunu daha verimli kullanmaya başlar.
Dokunma Sisteminin Rolü
Dokunma sistemi, somatosensoriyel sistemin bir parçasıdır ve:
Koruyucu Dokunma: Tehlikeden kaçınmayı sağlar (örneğin, sıcak bir yüzeye dokunmamak).
Açıklayıcı Dokunma: Çevredeki nesneleri tanımaya ve keşfetmeye yardımcı olur.
Sosyal ve Duygusal Bağlanma: Anne-çocuk bağı ve diğer sosyal etkileşimler için önemlidir.
Duyusal Düzenleme: Vücut farkındalığı ve sakinleşme mekanizmalarını destekler.
Dokunma sistemi, yalnızca fiziksel bir duyusal sistem değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal gelişim için kritik bir temeldir. Eğer bir çocukta dokunsal hassasiyet, kaçınma veya başka bir zorluk fark edilirse, bu alanda uzman bir fizyoterapist veya ergoterapistten destek almak faydalı olabilir.
Dokunsal hassasiyeti olan çocuklar, genellikle deri yoluyla alınan dokunsal uyarılara (dokunma, basınç, sıcaklık, doku farkları vb.) karşı aşırı duyarlılık gösterirler. Bu durum, günlük yaşamda rahatsızlık yaratabilir ve çocuğun oyun, sosyalleşme veya rutin aktivitelerini etkileyebilir.
Dokunsal Hassasiyetin Belirtileri
Hafif bir dokunuştan bile rahatsız olma (örneğin kıyafetlerin dikiş yerleri veya etiketler).
Belirli kumaş türlerinden, etiketlerden veya sıkı giysilerden kaçınma.
Saç tarama, tırnak kesimi gibi işlemlere karşı direnç gösterme.
Oyunlarda veya aktivitelerde dokunsal malzemelerden (kum, hamur, boya vb.) kaçınma.
El sıkışma, sarılma gibi fiziksel temaslardan hoşlanmama.
Kaşıntı hissi veya “bir şey cildimde geziniyormuş gibi” ifadeleri kullanma.
Dokunma Hassasiyetinde Olası Nedenler
Duyu Bütünleme Bozukluğu: Sinir sisteminin duyusal bilgileri doğru bir şekilde işleyememesi.
Nörogelişimsel Durumlar: Otizm, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi durumlarla ilişkili olabilir.
Travmatik Yaşantılar: Dokunsal hassasiyet, bir travma sonrası da gelişebilir.
Dokunma Hassasiyeti için Çözüm Önerileri
1. Uygun Bir Çevre Sağlayın
• Rahatsız eden kıyafet etiketlerini kesin veya dikişsiz kıyafetler tercih edin.
• Çocuğun rahat hissettiği giysileri ve dokuları seçmesine izin verin.
• Çevresel dokunsal uyaranları azaltın (örneğin sıcaklık, sert koltuklar vb.).
2. Yavaş Yavaş Alıştırma
• Hassasiyet yaratan dokulara veya materyallere çocuğu yavaş yavaş alıştırın.
• Oyun içinde bu malzemeleri kullanarak çocuğun kendini daha rahat hissetmesini sağlayın (örneğin kum, tırtıklı oyuncaklar, yumuşak fırçalar).
3. Duyu Bütünleme Terapisi
• Duyu bütünleme terapisi, çocuğun dokunsal uyaranlara toleransını artırmayı hedefler.
• Pediatrik ergoterapistler veya fizyoterapistler bu konuda profesyonel destek sağlayabilir.
4. Basınç ve Derin Temas Uygulamaları
• Hafif dokunuşlar yerine derin basınç genellikle daha rahatlatıcıdır. Örneğin:
• Ağırlıklı battaniye veya yelek kullanımı.
• Masaj yaparak veya sarılarak güvenli bir basınç hissi yaratma
5. Güvenli ve Eğlenceli Aktiviteler
• Hassasiyeti azaltmak için çeşitli aktiviteler deneyin:
• Yumuşak fırçalarla cilde nazik temas.
• Yumuşak hamur, kuru fasulye kutuları veya su oyunları.
• Çocuğun dokunsal deneyimleri bir başarı gibi hissetmesini sağlayan ödüller.
6. Çocuğu Dinleyin ve Zorlamayın
• Çocuğun sınırlarına saygı duyun. Zorlamak, dokunsal hassasiyeti artırabilir.
• Rahatsızlık duyduğunda çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlayın.
UZM.FZT. AYŞE PALABIYIK
(Pediatrik Fzt/ Nörobilim Uzm.)
Değerli Paylaşım için Teşekkürler