top of page

Çocuğum Neden Okumakta Zorlanıyor? Dislekside Fonolojik Farkındalığın Rolü

Fonolojik farkındalık; okuma-yazma ile güçlü bir ilişkisi olan, gelişen ve sözcüğü oluşturan sesleri tanıma, ayırma, manipüle etme ve ortak seslerden oluşan sözcükleri fark etme görevleri ile ilgili bir beceridir (Anthony ve Francis, 2005). Allor (2002) ise fonolojik farkındalığı, konuşma dili yeteneğinin bir parçası olan fonolojik farkındalık cümlelerin sözcüklerden, sözcüklerin hecelerden ve hecelerin de seslerden oluştuğunun farkında olma bilgisi olarak tanımlar. Daha basit bir tanımlama gerekirse zihinden kelimelerle işlem yapabilme becerisidir.  Matematikte zihinden işlemler var ise okuma yazma sürecinde de zihinden işlemler vardır ve bunun adı fonolojik farkındalıktır. Ses birim farkındalığı olarak da tanımlayabiliriz.

 

Disleksi ve Fonolojik Farkındalık Arasındaki Kritik Bağlantı

Fonolojik farkındalık işitme/duyma yeteneği ile ilgilidir. İyi dinleyen dinlediklerini iyi ayıran çocukların fonolojik farkındalık becerileri daha iyi gelişmekte. Bu açıdan bakıldığında okuma öğrenme süreci işitsel algılarımız çok ilgilidir. Çünkü okumayı öğrenme sadece harfi gördüğünde adını söylemekle öğrenilmez. İşittiği sesleri daha iyi algılayan çocukların öğrenme süreci daha hızlı olmaktadır çünkü harfler birer sestir.

Bu beceri çocukların duymaya başladığı, seslere tepkiler vermeye başladığı dönemden yani bebeklik döneminden itibaren gelişen bir alandır. Okul öncesi dönemde şarkılar, tekerlemeler şiirler öğrenildiği dönemde akademik olarak gelişmeye başlamaktadır. Bu dönemde duyduğu şarkıları ezberlemesi, tekerlemelerdeki kafiyeli kelimeleri söyleyebilmesi gibi beceriler fonolojik farkındalığı oldukça etkilemektedir. Bu dönemde ilk olarak cümle düzeyinde fonolojik farkındalık becerileri gelişmektedir. Cümledeki kelime sayısını fark etmek, cümlede istenen soruyu cevaplayabilme gibi beceriler öğrenilmektedir. Daha sonra okul öncesi dönemde kelime farkındalığı dediğimiz beceriler de gelişmekte. Bu beceriler duyulan kafiyeli iki kelimenin aynı mı farklı mı olduğu ile ilgilidir. Son olarak ses bilgisi dönemi başlamaktadır. Bu aşamada duyulan bir kelimenin ilk/son sesini söyleyebilme becerisi gelişmekte. Yani çocuklar harfleri öğrenemese bile duyduğu bir kelimenin ilk veya son sesini söyleyebilmeli. Bu beceri de okul öncesi dönemde kazanılmalı ve 1. Sınıf boyunca da gelişerek ilerlemeli. Yani sonuç olarak bu ses bilgisi okul öncesinden başlayarak 1. Sınıf boyunca gelişen ve okumanın temelini oluşturan bir beceridir. 1. Sınıfta okumayı öğrenmekte zorlanan veya akıcı okumaya geçemeyen çocuklar için fonolojik farkındalık becerileri değerlendirilmeli ve geliştirilmelidir.


Ek bilgi olarak bu beceri çalışan bellek ile de ilgilidir. Çalışan bellek zihnimizde tutuğumuz bir bilgi ile işlem yapabilme becerisi olarak tanımlanabilir. Fonolojik farkındalık becerileri de çalışan bellek ile geliştirebiliriz. Bu açıdan bakıldığında bellek ve fonolojik farkındalık becerileri okuma ve bilişsel alan için oldukça önemli bir süreçtir.


Fonolojik farkındalık ile ilgili çeşitli oyunlar veya kitaplar piyasada bulunmakta. İnternet araştırması ile bu oyunlar ve kitaplarla evde desteklenebilir. Onun dışında, kelimelerin ilk/son sesini bulma, kelimenin içinden bir sesi söyleyebilme, ses/hece birleştirme, kelimenin ilk/son/içinden bir sesi değiştirip veya çıkarıp yeni kelime oluşturma gibi etkinliklerle evde desteklenebilir. Bu gibi etkinlikleri yaparken de önce öğrenci yazarak yapmalı daha sonra ise bu beceriler işitsel olarak çalışılmalı. Yani zihinden yapılmalı. Örneğin öğrenciye şöyle sorular sorabilirsiniz: Söylediğim kelimenin harflerini tek tek söyle. Bir örnek daha vermek gerekirse 1. Sınıfı bitirmiş ve fonolojik farkındalığı iyi olmayan bir çocuk kedi kelimesini duyduğunda zihninde sadece kedi görüntüsü gelecektir. Ama fonolojik farkındalığı iyi olan bir çocuk kedi kelimesini duyduğunda zihninde sadece kedi görüntüsü değil kediyi oluşturan harfleri de zihninin de sıralayabilecektir.


Sonuç olarak bu beceriler doğru müdahale ile geliştirilebilen becerilerdir. Zamanında ve doğru yapılan müdahale iyi ve etkili sonuçlar vermektedir. Geç kalmadan bu alanlarda mutlaka destek alınmalı.

 

Koray Koparan



Okul çağındaki çocuğunuz okumakta zorlanıyor, harfleri karıştırıyor ya da yavaş mı okuyor? Bunlar disleksi belirtileri olabilir mi? Peki, okumanın temeli olan fonolojik farkındalık nedir ve disleksiyle ilişkisi nasıldır? Yazımızda, fonolojik farkındalık eksikliğinin okuma güçlüğüne etkilerini ve çocuğunuzun sesleri daha iyi tanıması, kelimelerle oynaması için evde yapabileceğiniz basit etkinlikleri keşfedin. Erken müdahale ve doğru destekle çocuğunuzun okuma becerilerini geliştirmesine yardımcı olun.

Comments


bottom of page