"Çocuğum Saldırgan/Vuruyor/Isırıyor: Ne Yapmalıyım?'' Adım Adım Çözüm Yolları
- Selçuk Bayram
- 2 gün önce
- 5 dakikada okunur
Saldırgan davranışlar, çocukların çeşitli ihtiyaçlarını veya içinde bulundukları durumları yönetme biçimi olarak ortaya çıkabilir. Bu davranışların altında yatan temel amacı anlamak, etkili müdahale stratejileri geliştirmek için kritik öneme sahiptir. Saldırgan davranışların başlıca işlevleri; bir şeyi talep etme, bir durumdan kaçınma veya dikkat çekme olarak sınıflandırılabilir.
1. Talep Etme Amaçlı Saldırgan Davranışlar
Çocuklar, arzuladıkları bir nesneyi (yiyecek, oyuncak vb.) elde etmek veya istedikleri bir etkinliğe (parka gitmek vb.) katılmak amacıyla saldırgan davranışlar sergileyebilirler. "İstediği olmayınca..." ile başlayan ifadeler, bu tür davranışların ayırt edici özelliğidir.
Vaka Örneği: Market Krizi Çocuk, markette çikolata talep eder. Annesi bu talebi gerekçelendirerek reddettiğinde, çocuk başını yere vurarak tepki gösterir. Sonuç olarak anne, çocuğun isteğini yerine getirmek durumunda kalır.
Müdahale Stratejileri:
Kriz Yönetimi ve Önleyici Tedbirler: Tekrarlayan kriz senaryolarında, öncelikle krizin tetiklendiği ortamlara (örneğin market) çocukla gitme sıklığı gözden geçirilmelidir. Kriz anında yapılan açıklamalar, çocuğa doğru davranışı öğretmek yerine, saldırgan davranışın pekiştirilmesine yol açabilir. Kriz yönetiminde zorlanılıyorsa, krizin ortaya çıkmasını engelleyici proaktif stratejiler öncelikli olmalıdır.
Alternatif Sunma: Çocuğun kriz anında en çok talep ettiği nesne veya durum belirlenmeli ve bu durum ortaya çıkmadan önce, onun için daha cazip olabilecek bir alternatif (sevdiği farklı bir oyuncak, kitap veya yiyecek) sunulmalıdır. Bu, kriz anlarının tetiklenmesini azaltmaya yardımcı olabilir.
Talebi Kriz Öncesi Karşılama (Durumsal Değerlendirme ile): Eğer çocuğun belirli bir durumda (örneğin markete girildiğinde) reddedilme karşısında saldırgan davranış sergileyeceği öngörülüyorsa ve ebeveyn kriz sonrasında talebi karşılayacaksa, bu talebin kriz çıkmadan önce karşılanması, "saldırganlıkla kazandın" mesajının verilmesini engeller. Temel amaç, çocuğu saldırganlığa iten noktaya getirmemek ve kriz anları ile çocuk arasındaki bağı zayıflatmaktır. Daha az kriz anı, daha fazla olumlu etkileşim fırsatı demektir.
Olumlu Davranışların Pekiştirilmesi: Krizsiz bir etkileşim (örneğin sorunsuz bir market gezisi) sağlandığında, çocuğun bu olumlu davranışı pekiştirilmelidir. Kriz anında yapılan "Bu zararlı, bugün çok çikolata yedin" gibi açıklamalar etkisizken, olumlu bir deneyim sonrası "Bugün markette ne kadar güzel davrandın, bana çok iyi eşlik ettin" gibi ifadeler çocuğu doğru davranışlara motive edecektir.
2. Kaçınma Amaçlı Saldırgan Davranışlar
Çocuklar, hoşlanmadıkları bir etkinlikten (ders, görev vb.) veya rahatsız oldukları bir uyarandan (yüksek ses, belirli bir nesneye takıntı vb.) kaçmak amacıyla saldırgan davranışlar sergileyebilirler.
Vaka Örneği: Etkinlikten Kaçış Ebeveyn, öğretmen veya terapist çocukla bir etkinlik yapmak istediğinde, çocuk etkinlikten kaçmak için yetişkinin elini tırmalar. Yetişkinin durumu kontrol etme çabaları sonuçsuz kalır ve çocuk etkinlikten kaçmayı başarır.
Müdahale Stratejileri:
Öz Eleştiri ve Durum Analizi: Öncelikle yetişkinin kendi tutum ve yaklaşımları sorgulanmalıdır: "Doğru etkinlik mi tercih edildi?", "Eğer aile dışından biriyse, çocukla yeterli uyum (oryantasyon) sağlandı mı?", "Çocuk etkinliği bırakıp neye yöneliyor?" gibi sorular önemlidir. Problemin her zaman çocuktan kaynaklanmadığı, yetişkin tutumlarının düzeltilmesiyle çocuklardaki problem davranışların da düzeldiği gözlemlenmektedir.
Kontrolün Yetişkinde Olması: Temel prensip, etkinliğin çocuğun saldırgan davranışı nedeniyle değil, yetişkinin kararı veya görevin tamamlanmasıyla bittiği mesajını vermektir: "Sen tırmaladığın için değil, ben istediğim/görevimiz bittiği için etkinlik sona erdi."
Süre Yönetimi ve Kademeli Artış: Çocuğun bir etkinliği sürdürme süresi ölçülmelidir. Örneğin, bir etkinliği ortalama 3 dakika sürdürebilen bir çocukla 10 dakikalık bir etkinlik planlanmamalıdır. Belirlenen süre (örneğin 3 dakika) dolduğunda, yetişkinin olumlu bir davranışla (örneğin, "Oyuncakları kutusuna koy" yönergesi ve çocuğun bunu yerine getirmesi) etkinliği sonlandırması gerekir: "Aferin, çok güzel yerleştirdin. Etkinliğimiz bitti." Bu yaklaşım, kriz çıkmadan ve saldırgan davranış sergilenmeden etkinliğin olumlu bir şekilde sonlanmasını sağlar. Gerekirse ortak dikkat süresi saniyeler bazında ölçülerek kademeli olarak artırılmaya çalışılmalıdır.
3. Dikkat Çekme Amaçlı Saldırgan Davranışlar
Çocuklar, çevrelerindeki kişilerin (özellikle ebeveynlerin) dikkatini çekmek amacıyla saldırgan davranışlar sergileyebilirler. "Yapma, etme" gibi tepkiler bile çocuk için bir tür dikkat anlamına gelebilir. "Gözümüzün içine baka baka..." ifadesi bu tür durumlar için tipiktir.
Vaka Örneği: Parkta Dikkat Arayışı Çocuk ve annesi parktadır. Çocuk, bir akranının saçını tutar ve annesine bakar. Annesi "Sakın!" dediğinde, çocuk akranının saçını çekmeye başlar. Annesi ayağa kalktığında çocuk güler ve koşarak uzaklaşır. Bu senaryo, annenin dikkatini çekmeye ve aldığı tepkiyle bir tür oyun başlatmaya çalışan bir çocuğu betimler.
Müdahale Stratejileri:
Pekiştirmeyi Önleme: Ebeveynin "sakın" demesi veya yerinden kalkması gibi tepkiler, çocuğun dikkat çekme amaçlı davranışını pekiştirir. Eğer davranış bir başkasına zarar verme potansiyeli taşıyorsa, krizleri önlemek amacıyla çocuğa yakın mesafede bulunulmalı ve olumsuz davranış başlar başlamaz göz teması kurmadan ve sözel ifade kullanmadan fiziksel olarak engellenmelidir.
Doğru Davranışa Yönlendirme: Çocuğu uygun oyun davranışlarına yönlendirmek ve olumlu davranışlarını pekiştirmek faydalıdır.
Davranışı Görmezden Gelme (Planlı Sönme): Çocuk kendine veya ebeveyne yönelik dikkat çekme amaçlı saldırgan bir davranış sergilediğinde (örneğin, kafasını duvara vurup ebeveyne bakması), göz teması ve sözel ifade kurmadan çocuk fiziksel olarak güvenli bir alana yönlendirilmelidir.
Tepkisiz Kalma: Çocuğun saçı çekmesi veya eli tırmalaması gibi durumlarda, canın yandığını belli etmemek önemlidir. Çocuğun, "Bu davranış işe yaramıyor" mesajını alması hedeflenir.
Bilinçli Provokasyonları Yönetme: Çocuk, "Eğer istediğimi yapmazsan kendime zarar veririm" mesajını içeren davranışlar sergileyebilir (gözünüzün içine bakarak elini kafasına götürmesi gibi). Bu tür bilinçli davranışlarda bulunan bir çocuğun kendisine ciddi zarar verecek düzeyde vurması beklenmez. Ancak yine de, kriz anlarını minimize edecek önleyici düzenlemeler yapılmalı ve süreç doğru yönetilmelidir.
Uygulamalı Vaka Analizi: Öğrenci Deneyimi
Bir öğrencinin saldırgan davranışları, genellikle nesne kartlarını elinde tutma (talep etme) ve dersten çıkma (kaçınma) amacıyla bilinçli bir şekilde sergilenmekteydi. Bu öğrenciyle ilk işlevsel 20 dakikalık ders işleyişine ulaşmak yaklaşık altı ay sürmüştür; bu süre zarfında öncelikli olarak problem davranışlar üzerinde çalışılmıştır.
Müdahale Süreci:
Proaktif Yaklaşım: Başlangıçta, öğrencinin talep ettiği deste kartları, o istemeden önce tarafımca verilmeye başlandı. Böylece kriz çıkması engellendi ve paralel bir şekilde kendi deste kartlarımla çalışmaya devam ettim, öğrenciye müdahale etmedim.
Süre Ölçümü ve Kriz Yönetimi: Ölçümler, öğrencinin yaklaşık 7 dakika sonra dersten çıkmak istediğini gösterdi. Bu noktada fiziksel müdahalelere (itilme, çizilme) maruz kalınmasına rağmen geri adım atılmadı. Krizler ortalama 5 dakika sürüyor ve öğrenci ardından kartlara geri dönüyordu.
İkinci Krizi Önleme: İkinci bir krizin daha şiddetli ve uzun sürmesi, ders süresi bitiminde mecburen çıkışın ise öğrenci tarafından "Vurdum, bağırdım ve çıktım" şeklinde etiketlenmesi nedeniyle, ikinci kriz anı oluşmadan önce bilinçli olarak çıkış sağlandı.
Koşullu Yönergeler: Zamanla, ikinci kriz anından bir dakika önce koşullu yönergeler verilmeye başlandı ("... yaparsan bahçeye inebiliriz."). Süreç şu şekilde evrildi: 1. kart inceleme (7 dk) → 1. kriz (5 dk) → 2. kart inceleme (6 dk) + bir koşullu yönerge ve çıkış.
Yönerge Sayısının Artırılması: Koşullu yönergelerin sayısı kademeli olarak artırıldı (iki görev ve çıkış, üç görev ve çıkış vb.).
Sonuç: Öğrenci, ilk kriz anında beni yenemeyeceğini öğrendi. İkinci kart inceleme oturumunun sonunda ise kademeli olarak yönergelerime uymayı öğrendi. Altı ayın sonunda, başlangıçtaki kriz kaynağı olan kart inceleme etkinliği 1 dakikalık bir geçiş etkinliğine dönüşürken, benim yönergelerimi yerine getirmesi 20 dakikalık bir ders oturumu haline geldi.
Sonuç
Çocuklarda gözlemlenen saldırgan davranışların altında yatan işlevi doğru tespit etmek, bu davranışları yönetmede ve olumlu davranışları teşvik etmede temel adımdır. Önleyici stratejiler, tutarlı yaklaşımlar, olumlu davranışların pekiştirilmesi ve kriz anlarının doğru yönetimi, saldırgan davranışların azaltılmasında ve çocuğun sosyal-duygusal gelişiminin desteklenmesinde kritik rol oynamaktadır. Yetişkinlerin kendi tutumlarını gözden geçirmesi ve sabırlı bir yaklaşımla müdahale sürecini yönetmesi, başarılı sonuçlar elde etmek için elzemdir.
Selçuk BAYRAM
Özel Eğitim Öğretmeni

Comments