top of page
Yazarın fotoğrafıEmine Bayır

Otizm Güvenli Bağlanma ilişkisi & Bağlanmanın Otizme etkisi



otizm ve güvenli bağlanma

Otizmde Bağlanma

Otizmde belirlenen en önemli arasında sosyal anlamda iletişim güçlüğü ve sosyal iletişim eksikliği olduğu ifade edilmektedir. Otizm tanısı konmuş çocuklar genel anlamda çevrelerine karşı ilgisiz kalmaktadırlar. İnsanların iletişim çabalarına tepkisizlik ve kucağa alınmama belirtisi gösterirler. İnsanların yüzleri ve iletişim istekleri çocuğun ilgisini çekmez. Otizmli çocukların göz teması kurmaması, yaşıtları ile yanı etkileşim düzeyinde uygun ilişkilerin kurulamaması anlamına gelmekte ve bu durum çocukların sosyal becerilerinin geliştirilememesinin en temel nedeni olarak kabul edilmektedir. Otizmli çocuklar kişiler ile kendileri arasında duygusal paylaşımda bulunmazlar ve duygusal paylaşımlara ise karşılık vermezler. Zamanla otizmli kişilerin ilişki kurma düzeylerinde iyileşmeler gözlemlense de sosyal davranışlar olağan dışı olmaya devam eder (Tanguay, 2000).

Otizmli çocuklar genel anlamda cansız nesnelere karşı daha çok bağlanan bir tutum içerisindedirler. Bunun yanında son yıllarda yapılan araştırmalar otizmli çocukların kendi yaş grubundan ziyade erişkin yaş grubuna daha fazla ilişki içinde olduklarını ortaya koymuştur (Sigman & Mundy, 1989).

Sigman ve arkadaşları (1989) otizmli çocukların kendilerine bakım sağlayan kişilere karşı bağlılık gösterdiğini ortaya çıkarmışlardır. Bu çalışmalarda zihinsel açıdan 14 otizmli çocuk ile gelişim açısından normal kabul edilebilecek 14 çocuk hem serbest oyunlar sırasında hem de anneden ayrılma ve birleşme durumlarında gözlemlenmiştir. Araştırma sonucunda otizmli çocukların ayrılma sırasında gerginlik yaşamasalar da yeniden birleşme sırasında anneye karşı sosyal davranışlar gösterdiği ve yabancı insanlara karşı annelerini tercih ettiklerini ortaya çıkarmışlardır.

Otizmli çocuklar genel anlamda aynılığı devam ettirme eğilimindedirler. Bu eğilim nedeniyle bir ortamdan diğerine geçme isteği karşısında sınırlı olarak tepki vermektedirler. Ayrıca, otizmli çocuklar genel anlamda kendilerini bir sonraki aşamada neyin beklediğini tahmin etmede ya da yönergeleri anlamada çevrede gelen ipuçlarını algılamada sorun yaşayabilmektedir. Bu durum otizmli çocukların bağlanma problemlerinin artmasına da neden olabilmektedir (Gülboy & Özkan , 2017).


Otizmde Bağlanmaların Zihinsel Gelişime Etkisi

Otizm tanısını konulmuş çocukların birçoğunda zekâ geriliğin olduğu da bilinmektedir. Otizm tanısı konulmuş çocukların davranış farklılığının ve zihinsel gelişimlerinin zekâ geriliğine mi yoksa otizme mi özgü bir davranış şekli olduğuna yönelik çalışma Sigman ve arkadaşları (1986) tarafından çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda otizmli çocuklar hem normal gelişim gösteren hemze zekâ geriliği bulunan çocuklarla karşılaştırılmış ve tüm otizmli çocuklarda anneye bağlanma davranışının ortaya çıktığı görülmüştür. İki aşamalı olarak yapılan araştırma da ilk aşamada tepki vermeyen otizmli çocukların ikinci aşamada tepki verdikleri gözlemlenmiştir (Sigman & Mundy, 1989). Sonuç itibari ile otizmli çocukların annelerine ya da kendilerine bakım hizmeti verenlerine karşı tepkisiz kalmadıkları fakat anne-çocuk etkileşiminde ise nitelik anlamında anlamlı farklılıkların olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bunun yanında otizmli çocukların nesneleri işaret etme veya gösterme gibi ortak davranışlarda da bulunduğu “ortak davranış” kalıpları sergiledikleri anlaşılmıştır (Pehlivantürk, 2004).

Otizmli çocuklarda görülen annelerine bağlanma eylemi Shapiro ve arkadaşlarının (1987) çalışmaları ile de desteklenmiştir. Bu çalışmalarda otizmli çocuklar diğer gelişim bozukluğu gösteren ve konuşma gecikmesi sorunu yaşayan çocuklarla karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma sonucunda çocukların yarısından fazlasının olumsuz anlamda duyguları algıladığı ve bu çocuklarda güvenli bağlanma ile zeka geriliği arasında ilişki olduğu sonucu elde edilmiştir (Shapiro & Hertzig, 1991).


Otizmde Bağlanmaların Belirtileri

Otizmde bağlanma belirtilerine yönelik ilk çalışmalarda daha çok yapılan eylemin bağlanma davranışı olup olmadığı üzerinde durulurken, daha sonra yapılan çalışmalarda otistik çocukların bağlanma ilişkilerini belirleyen nitelikli bağlanma örüntüleri ortaya çıkarılmaya başlanmıştır (Rogers, Ozonoff, & Maslin, 1993).  Otizmli çocukların sosyal anlamda yaşadıkları olumsuzluklar neticesinde güvensiz bağlam düzeyinde artış olacağı varsayılmıştır.  Yapılan çalışma ise varsayımı doğrulamamıştır. Çalışmada otistik çocukların güvenli bağlanma düzeylerinin yüksek olduğu anlaşılmıştır. Otizmli çocuklarında diğer psikiyatri bozukluğu olan, gelişimsel konuşma becerisi eksik olan ve normal gelişim gösteren çocuklar gibi normal bağlanma gösterdiği ortaya çıkarılmıştır (Pehlivantürk, 2004).

Anne-çocuk arasındaki ilişkinin niteliğinin belirgin bir şekilde normal gelişim gösteren çocuklarda güvensiz bağlanmayı tetiklediği görülmektedir. Bu gibi durumlarda çocuklarda sosyal geri çekilmenin yanı sıra, saldırgan davranışlar ve ilişimde azalmalar görülebilmektedir (Lyons, 1996). Yaygın gelişim bozukluğu bulunan çocuklarda ise güvensiz bağlanmanın etkisinin daha az olacağı varsayılmaktadır. Bunun yanında güvenli ve güvensiz bağlanmanın otizmli çocuklar arasında da farklılık gösterebildiği bilinmektedir. Güvenli bağlanmayı benimseyen otistik çocukların güvensiz bağlanmayı benimseyen otistik çocuklara göre anneleri ile daha fazla iletişim halinde olduğu bilinmektedir (Willemsen, Bakermans, & Buştelaar , 2000).

Dağınık bağlanmanın otistik çocuklarda değerlendirildiği çalışmada yaygın olarak görülen gelişimsel bozuklukların klinik belirtilerle benzerlik gösterdiği ve otizmli çocuklarda da görüldüğü anlaşılmaktadır. Buradan hareketle yaygın gelişimsel bozukluğun zihinsel yetersizlik ile birlikte dağınık bağlanmayı desteklediği anlaşılmaktadır (Pehlivantürk, 2004).


Otizmde Bağlanmayı Etkileyen Diğer Değişkenler

Otizmli çocukların bağlanma düzeylerinde sosyal ve fiziksel ortamında önemli bir etken olduğu görülmektedir. Bu durumu açıklayan bir çalışmada 3-6 yaş arasındaki otistik çocuklar Down sendromu ve normal gelişim gösteren çocuklar ile 3 ayrı ortamda karşılaştırılmıştır. Deney alanında boş bir odanın yanı sıra, duvarlarında poster asılı olan oda ve hem posterlerin hem de oyuncakların olduğu bir odada bağlanmaya yönelik tutum ve davranışlar incelenmiştir. Oyuncakların olduğu odada çocuklarda arayışının azalma gösterdiği yabancın olduğu odada ise yakınlık arayışının artış gösterdiği gözlemlenmiştir. Buradan hareketle oyuncakların güçlü uyarıcılar olduğu anlaşılmaktadır. Sigman ve Ungerer (1984) otizmli çocukların annelerinden ayrıldıkları sırada gerginlik yaşamadıklarına karşın annelerinim dışarıya çıkmasına izin vermeye çocuklarında olduklarını gözlemlemişlerdir. Otizm kontrol grubunda oyuncak bulunan odalarda çocuklarda annelerine bakma ve gülümseme davranışlarının olmadığı ve diğer çocukların aksine deneyimlerini anneleri ile paylaşmadıkları gözlemlenmiştir. Bunun yanında her üç ortamda da normal çocuklar normal tepkiler verirken, otizmli çocukların farklı odalarda farklı tepkiler verdikleri belirtilmiştir.

Bağlanma eyleminin gerçekleşebilmesi için, öncelikle bebeğin anneyi diğerlerin ayırt edebilme yetisini sağlayabilmesi gerekmektedir. Sigman ve Ungerer (1984) araştırmalarında sembolik oyun yetisinin belirleyici bağlanma yetisi üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

Dil gelişimi ve bağlanma arasında bir ilişkinin olup olmadığına yönelik çalışmalarda da sözel olan ve olmayan otistikler karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmada anneden ayrılma zamanlarında benzer tepkilerin ortaya çıktığı görülmüştür. Bunun yanında aynı grupta bulunan çocuklarda yeniden birleşmeye tepkileri ayrıştığı gözlemlenmiştir (Dissanayake & Crossley, 1996). Çalışmada sözel olan otizmli anneleri ile yeniden birleşme sırasında anneye daha fazla cevap verdiği görülmüştür. Bunun yanında Rogers ve arkadaşları (1999) dil gelişimi ile bağlanma arasında herhangi bir ilişki bulmadığı çalışmada mevcuttur. 

Otizm üzerine yapılan çalışmalar güvenli bağlanmanın otizmli çocuklarda şiddetli olmadığını ama otizmli çocukların gelişim düzeyleri ile karşılıklı ilişki içerisinde olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır. Buradan anlaşılacağı üzere otizm çocukların güvenli bağlanma güdülerine engel olmamakta fakat güvenli bağlanma davranışlarını etkileyebilmektedir.



Çocuk Gelişimi Uzmanı ve Aile Danışmanı

Emine BAYIR

Comments


bottom of page