Üstün Zekalı Çocukların Belirtileri ve Eğitimleri
Güncelleme tarihi: 11 Şub
ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARIN FARKINDA MIYIZ ?
Albert Einstein, 4 yaşında konuşmaya başlayarak, 7 yaşında okuma yeteneğine erişmişti. Winston Churchill, 6. sınıfta sınıf tekrarı yapmış bir liderdi. Müzik öğretmeni, Ludvig van Beethoven için umutsuz bir durumda olduğunu düşünmüştü. Lev Tolstoy, başarısızlıkla sonuçlanan bir eğitim sürecinden sonra okulu bırakmıştı. Walt Disney, gazete çalışmalarını yetersiz bulunduğu gerekçesiyle işten çıkarılmıştı. Isaac Newton, okuldaki notları oldukça düşük bir öğrenciydi. Thomas Edison, öğretmeni tarafından hiçbir şey öğrenemeyen bir çocuk olarak değerlendirilmişti. Wernher von Braun, 9. sınıfta cebir dersinden başarısız olmuştu. Abraham Lincoln, savaşa yüzbaşı olarak katılmış, ancak er olarak terhis edilmişti.
Bu isimler, tarih boyunca üstün zekalı bireyler arasında yer alıyor. Ancak, onların hayatlarına daha yakından bakıldığında, başarılarına giden yolda yaşadıkları zorluklar ve toplumun önyargıları da gözler önüne seriliyor.
Her biri kendi alanında önemli başarılar elde etmiş bu isimler, toplumda üstün zekaya sahip bireylerle ilgili genellemelerin sınırlarını gösteriyorlar.
Bu çocuklarla ilgili yaygın yanlış anlamaların birçoğu şu şekilde özetlenebilir:
Yüksek zekaya sahipse kesinlikle çok çalışkandır.
Yüksek zekaya sahipse sınavları mutlaka kazanır.
Yüksek zekaya sahipse çok başarılı olur.
Yüksek zekaya sahipse kendini hemen gösterir ve toplumda çok sevilir.
Yüksek zekaya sahipse sadece okulla idare eder, ek takviyeye gerek duymaz.
Yüksek zekaya sahipse her ortamda kendini var eder, yardıma ihtiyaç duymaz.
Yüksek zekaya sahipse genetiktir, annesi de böyle veya babası da aynıydı.
Yüksek zekaya sahipse kurallara uyar, öğretmenin sözünden çıkmaz.
Bu genellemelerin ne kadar doğru olduğunu sorgulamak önemlidir. Üstün zekalı çocuklar, toplumda beklenen normlardan farklı özelliklere sahip olabilir ve bu durum, onların potansiyellerinin göz ardı edilmesine neden olabilir.
Örneğin, yüksek zekaya sahip bir çocuk her zaman çok çalışkan olmak zorunda değildir. Başarı, sadece sınavlarda değil, yaşamın farklı alanlarında da ölçülmelidir. Yüksek zekaya sahip olmak, her zaman genetik bir özellik değildir; çevresel etmenler ve eğitim de büyük rol oynar.
Üstün zekalı çocuklar, genellikle duygu ve sosyal alanlarda da farklılıklar gösterebilir. Bu çocukların sosyal becerilerini güçlendirmek ve duygusal zekalarını geliştirmek, toplumda daha sağlıklı bir yer edinmelerini sağlayabilir.
ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARI KEŞFEDİYORUZ
Üstün yetenek, üstün zekâ, üstün potansiyel veya Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği'ne göre özel yetenekli bireylerin tanımını yapmadan önce, bu kavramlar arasındaki farkları anlamamız önemlidir.
Milli Eğitim'e göre, özel yetenekli çocuklar, zekâ, yaratıcılık, sanat, liderlik kapasitesi veya özel akademik alanlardan birinde veya birkaçında yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren çocuklardır.
Kavramlar konusunda netleştikten sonra, bu çocukları tanımanın belirli özelliklere dayandığını söylemek mümkündür. Örneğin:
Erken yaşlarda dikkat çeken gözlem yetenekleri,
Hızlı öğrenme ve öğrenilenleri hemen uygulama isteği,
Zorlu problemlere yaratıcı çözümler üretme yeteneği,
Duyuların hassasiyeti,
Erken konuşma ve dil becerilerinde öne çıkma,
İleri düzeyde bellek ve hafıza kapasitesi.
Bu çocuklar, doğdukları andan itibaren kendilerini belli eden belirli özelliklere sahip olabilirler. Anne ve babaların, çocuklarını objektif bir şekilde gözlemleyerek bu özellikleri fark etmeleri, erken dönemde tanı koymada önemli bir rol oynayabilir.
Üstün zekalı çocukların farklı özelliklere sahip olabilecekleri ve genellemelerle değerlendirilmemeleri gerektiği unutulmamalıdır. Her bir çocuğun potansiyeli farklıdır ve bu potansiyel, objektif gözlemlerle ve doğru tanılamalarla keşfedilmelidir. Bu çocukların eğitim süreçlerinde ve toplum içinde değer görmeleri, yanlış anlamalardan arındırılmış bir perspektifle sağlanabilir.
ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN BELİRTİLER VE EĞİTİMLERİ
Üstün zekalı çocuklar, doğumdan itibaren belirgin farklılıklar gösteren bireylerdir. Bu çocuklarda görülen belirtiler, genellikle üç ana kategori altında toplanır: doğumdan itibaren farklılık göstermeleri, okul döneminde ortaya çıkan belirtiler ve sosyal-duygusal alanlarda görülen belirtiler.
Doğumdan İtibaren Görülen Belirtiler:
Erken Konuşma ve Yürüme: Üstün zekalı çocuklar genellikle yaşıtlarına göre daha erken konuşma ve yürüme yetenekleri gösterirler.
Çok Az Uyku: Bu çocuklar, sıra dışı zeka seviyelerine sahip oldukları için genellikle normalden daha az uyku ihtiyacı duyarlar.
Çok Detaycı ve Gözlemci Olma: Çocuklar detaylara önem verir, çevrelerini dikkatlice gözlemleyerek öğrenirler.
Güçlü Hafıza: Üstün zekalı çocuklar genellikle olağanüstü hafıza kapasitesine sahiptirler.
Erken Okuma ve Yazma: Bu çocuklar genellikle yaşıtlarından daha erken okuma ve yazma becerilerine sahiptirler.
Sayılarla İlgili Olma ve Problem Çözme Becerisi: Sayılar ve problem çözme konularında erken ilgi gösterirler.
Yaratıcılık ve Merak: Yaratıcı düşünce ve sürekli merak, üstün zekalı çocukların diğer çocuklardan ayrıldığı alanlardır.
Okul Döneminde Görülen Belirtiler:
Hızlı ve Kolay Öğrenme: Üstün zekalı çocuklar, derslerde hızlı ve kolay öğrenme kapasitesine sahiptirler.
Soyut Kavramları Anlama: Soyut düşünceleri anlamada diğer çocuklardan daha yeteneklidirler.
Sorun Çözme Becerisi: Zorlu problemleri hızlı ve etkili bir şekilde çözebilirler.
Yaratıcılık ve Merak: Bu çocuklar, okul döneminde de yaratıcılıklarını ve meraklarını sürdürme eğilimindedirler.
Yüksek Özgüven ve Liderlik Becerisi: Üstün zekalı çocuklar genellikle yüksek özgüvene sahiptirler ve liderlik yetenekleri gelişmiştir.
Sosyal ve Duygusal Alanlarda Görülen Belirtiler:
Yaşıtlarından Farklı Olma: Bu çocuklar, genellikle sosyal çevrelerinde yaşıtlarından farklı olduklarını hissederler.
Sosyal İlişkilerde Zorlanmalar: Sosyal etkileşimlerde güçlük çekebilirler ve yaşıtlarıyla anlak uyum sağlamakta zorlanabilirler.
Duygusal Hassasiyet: Üstün zekalı çocuklar, duygusal olarak daha hassas olabilirler ve hayal kırıklıklarına karşı daha duyarlıdırlar.
Üstün Zekalı Çocukların Eğitimi:
Üstün zekalı çocukların eğitimi, onların özel yeteneklerini geliştirmeleri ve topluma faydalı bireyler olmaları için kritik öneme sahiptir. Bu çocukların eğitiminde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır:
Zenginleştirilmiş ve Hızlandırılmış Programlar: Derslerde zenginleştirilmiş ve hızlandırılmış programlar uygulanmalıdır.
Bireysel İlgi ve Yeteneklere Dayalı Çalışmalar: Çocukların ilgi ve yetenekleri doğrultusunda özel çalışmalar yapılmalıdır.
Sosyal ve Duygusal Gelişimin Desteklenmesi: Çocukların sosyal ve duygusal gelişimleri, akademik yetenekleri kadar önemlidir ve bu alanlarda da desteklenmelidir.
Özgüvenin Güçlendirilmesi: Çocukların özgüvenleri, başarılarına güvenmeleri açısından güçlendirilmelidir.
Üstün zekalı çocukların eğitimi, onların potansiyellerini gerçekleştirmeleri ve topluma önemli katkılarda bulunmaları adına hayati bir rol oynamaktadır. Bu çocukların özel yetenekleri ve ihtiyaçları, bireysel olarak ele alınarak desteklenmelidir. Ülkelerin eğitim sistemleri, bu çocuklara gereken kaynakları sağlamak ve onların potansiyellerini maksimize etmek adına daha bilinçli ve kapsamlı bir yaklaşım benimsemelidir.
TUĞÇE GÜNDÜZ YILMAZ
Uzman Psikolojik Danışman & Özel Yetenekliler Uzmanı