Uyaran Eksikliği Nedir ? Nedenleri Nelerdir ?
Güncelleme tarihi: 6 Mar
Otizm risk grubundaki çocukların ebeveynlerinin aklına takılan soru ‘’Uyaran eksikliği nedir?’’ e cevap vereceğim. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var UYARAN EKSİKLİĞİ diye RESMİ BİR TANI BULUNMAMAKTADIR.
Uyaran eksikliği, çocuğun çevreyi tanımaya başladığı bebeklik döneminde çevresel uyaranların yeterince sunulmaması, sosyal etkileşimden uzak büyümesi, ebeveynleri ile yeterince bağ kuramaması ve yoğun ekran maruziyeti ile ortaya çıkan bir durumdur.
Metropol yaşantısı, daralan yaşam alanları ve parklar çocukları ev ortamında büyümeye mahkûm etmiştir. Çocukluğumuzda hepimiz özgürce evde veya dışarıda oyun oynayıp dünyayı keşfederken, büyüyen ekranlar ve artan erişimler ile çağımız çocukları ekranın karşısında uyuşturulmaktadır. Bir de bunlara pandemi döneminin eklenmesi ile iyice eve kapanan aileler çocuklarının vakitlerini doldurabilmek için ekranı kurtarıcı olarak seçmişlerdir.
Uyaran eksikliği denilen çocukların belirtileri otizm spektrum bozukluğuna benzerlik gösterdiği için, çok fazla kafa karışıklığa sebep olmaktadır. Ama yukarıda da belirtiğim gibi bu bir tanı değil sonuçtur.
Uyaran eksikliği ile otizmi birbirinden ayıran en temel fark gelişim hızıdır. Uyaran eksikliğinden mustarip bir çocuk çok hızlı bir şekilde öğrenme ve gelişim eksiklerini kapatırken, otizmden etkilenmiş bir çocuğun gelişim hızı daha yavaştır ve her zaman aynı hızda ilerlemez.
Uyaran eksikliğinde yapılması gereken, çocuğa uygun bir özel eğitim programı oluşturmak ve çocuğu desteklemektedir. Tecrübelerimle şunu söyleyebilirim ki müdahale edilmeyen uyaran eksikliği vakaları kendiliğinden düzelmemekle birlikte ilerleyen yaş ile otizm tanısı alması muhtemel olmaktadır.
3 yaş ve sonrasındaki çocuklara uyaran eksikliği demenin doğru olmadığını da düşünüyorum. Çünkü nasıl bir yoksunluk ve yalnızlık çekmiş olabilir ki bu ilerleyen yaşta uyaran eksikliği yaşasın.
Akademik çevreler ve bilim dünyası, ekranın çocukların gelişiminde etkisine dair birçok çalışma gerçekleştirmiş ve genel olarak ekranın olumsuz etkileri üzerine durulmuştur. İlerleyen dönemlerde uyaran eksikliği resmi bir tanı olarak kabul görür mü bekleyip göreceğiz.
Çocuk ve ergen psikiyatrları, pediatrik doktorlar ikiye ayrılmış durumda, bir kısım böyle bir tanı yok derken, bir kısım uyaran eksikliğini telaffuz edebilmektedir. Ailelere tavsiyem uyaran eksikliği mi, otizm mi diye kısır bir arayışa girmemeleri ve çocuklarının gelişimine odaklanmalarıdır. Çünkü bu soruların cevabı süreç içerisinde belli olacaktır ve aileler bu belirsizlikler ile zaman kaybetmektedir. Her zamanki uyarım ile yazıyı bitirmek istiyorum.
Zaman kaybetmeyin, ne kadar erken müdahale edilirse gelişim o kadar olumlu olacaktır.
SELÇUK BAYRAM
ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENİ
Commentaires